Osmanlı Sarayında Baklava Kültürü

Baklava kültürü, geçmişi Osmanlı'ya, kökeni ise daha öncesine dayanan bir gelenek. Bununla birlikte günümüzde de hâlâ devam etmekte. Günümüzdeki baklava kültürünün şekillenmesinde en önemli kaynak Osmanlı sarayıdır. Siz de Osmanlı sarayında baklava kültürü hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz aradığınız bilgiler bu yazımızda!

Aralık 14, 2023 - 14:42
Aralık 14, 2023 - 14:45
 0  46
Osmanlı Sarayında Baklava Kültürü

Baklava kültürü, geçmişi Osmanlı'ya, kökeni ise daha öncesine dayanan bir gelenek. Bununla birlikte günümüzde de hâlâ devam etmekte. Günümüzdeki baklava kültürünün şekillenmesinde en önemli kaynak Osmanlı sarayıdır. Siz de Osmanlı sarayında baklava kültürü hakkında bilgi sahibi olmak isterseniz aradığınız bilgileri bu yazımızda bulabilirsiniz.

Baklava Kelimesinin Kökeni

Baklava kelimesi Türkçe kökenlidir ve eski Türkçede baklağu veya baklağı olarak geçer. Kelimenin Türkçe oluşu, hamur açma aracı olan oklava gibi benzer kelimelerle ilişkilendirilmiştir. 1500 yılından öncesine dayanan yazılı eserlerde kullanılması, baklava kelimesinin kökenine ışık tutmaktadır.

Bazı araştırmacılar, baklava isminin Moğolca bağlamak veya sarmak anlamına gelen bayla sözcüğünden türetildiğini öne sürmüşlerdir. Ancak bu durumda dahi Moğolcadaki bayla fiili de aslen Eski Türkçeden alınmıştır. Baklava kelimesinin kökeni, Türk mutfağının ve dilinin zengin tarihine ışık tutan önemli bir unsurdur.

Osmanlı'da Baklava

Osmanlı İmparatorluğu'nun zengin mutfağı içinde özel bir yere sahip olan baklava kültürü kökenleriyle ve geleneğiyle Osmanlı sarayında büyük önem taşımıştır. Osmanlı coğrafyasında baklava Balkanlar ve Ortadoğu'nun gözde tatlıları arasında yer almaktaydı. Geleneksel baklava bu coğrafyanın damak tadını uzun yıllar şekillendirdi. Bu tatlının göz alıcı ve lezzetli görünümünü de Osmanlı döneminde kazandığı düşünülmektedir.

Osmanlı tarihinde baklavayla ilgili en eski bilgiler Fatih Sultan Mehmet dönemine aittir. En geniş bilgileri ise 17. yüzyılda Evliya Çelebi’nin yazılarından öğrenmekteyiz. Ayrıca Vehbi'nin Surname’sinde Sultan III. Ahmet’in şehzadelerinin sünnet düğününde konuklara baklava ikram edildiği belirtilmektedir. Bu da göstermektedir ki baklava kültürü sadece sarayda değil, ülkenin genelinde bilinmektedir.

Mehmet Kamil tarafından yazılan ve Osmanlı'nın yemek kültürünü anlatan eserlerden biri olan Melceü’t Tabbahin (Aşçıların Sığınağı) adlı kitapta, baklava ile ilgili 5 farklı tarif yer almaktadır. Bu kitap, 1844 yılında basılmış ve baklavanın çeşitliliğini ortaya koymuştur. Ayrıca baklava yapımında ince açılan yufkanın tercih edildiği ve usta aşçıların bu konudaki becerilerinin değerlendirildiği görülmektedir.

İstanbul'daki konaklarda aşçılardan baklava yapımında en az yüz kat yufka sığdırma becerisi beklenirdi. Nitekim baklava yapımındaki ustalık yufkanın inceliğinden anlaşılırdı. Tepsiye konulan baklavanın kalitesini değerlendirmek için ise tepsinin sahibi bir altını dik bir şekilde baklavanın üzerine bırakır, eğer altın yufkaları delerse aşçı başarılı sayılırdı. 

Baklava ustasının başarısını ödüllendirmek için altın ona verilirdi. Aksi durumda ise baklava tepsisinin aşçıya geri gönderildiği bilinmektedir. Günümüzdeki baklava kültürü oluşumunda işte bu gibi pek çok uygulama var. Nitekim Gaziantep baklavası bu kültürün izlerini günümüze taşıyor.

Osmanlı Mutfağında Baklava Çeşitleri

Aşçıların Sığınağı adlı kitapta farklı baklava tariflerinin yer aldığından söz etmiştik. Bu baklava çeşitlerini şu şekilde sıralayabiliriz:

  • Âdi Baklava
  • Kaymak Baklavası
  • Musanna Kaymak Baklavası
  • Kavun Baklavası
  • Pirinç Baklavası
  • Soğuk Baklava

Ramazan Ayında Baklava Alayı

Osmanlı saray mutfağında baklava, özellikle Baklava Alayı geleneğiyle ün kazanmıştır. Bu geleneğin baklava kültürü oluşumundaki etkisi büyüktür. Nitekim Baklava Alayı, Ramazan ayının 15. gününde büyük bir coşkuyla gerçekleşir ve saray baklavası, özel olarak hazırlanarak hem halka hem de askerlere dağıtılırdı. Bu alay, padişahın halka ve askerlere olan sevgisini göstermesinin bir yoluydu. Aynı zamanda da halkın hükümdara olan sevgisinin bir ifadesiydi.

Alayın ilk adımı, silahtar ağa tarafından atılır, ilk baklava sinisi padişah adına onun tarafından alınırdı. Ardından Baklava Alayı'nın Sultanahmet Meydanı'na doğru yolculuğu başlar, baklavalar halk tarafından büyük bir sevgi ve şükranla karşılanırdı. 

Bu bağlamda baklava kültürü Osmanlı'nın siyasi ve toplumsal yaşamında belirgin bir yer edinmiştir. Nitekim Baklava Alayı, devlet törenlerinin bir parçası olarak hükümdarın ve devletin sembolü haline gelmiştir. Aynı zamanda yönetim ile halk arasındaki ilişkileri güçlendirmiştir.

Bu bakımdan Osmanlı sarayında baklava sadece bir tatlı olarak değil, aynı zamanda toplumsal, siyasi ve kültürel bir sembol olarak da kendine yer bulmuştur. Bugün bile bu geleneğin izleri Ramazan geleneklerinde hissedilmektedir. 

Çelebioğulları ile Geleneksel Baklava Lezzeti!

Osmanlı'dan miras kalan baklava kültürü günümüzde de devam etmekte. Bilhassa önemli günlerimizde ve bayramlarda Gaziantep baklavası ikramı önemli bir yere sahip. Baklava evde yapabileceğiniz bir tatlı olsa da yapımı ustalık gerektirir. Dolayısıyla ustaların özenle hazırladığı baklavalar oldukça talep görmekte.

Geleneksel baklava lezzetini günümüze taşıyan Çelebioğulları'nın baklavaları damaklarda ayrı bir yere sahip. Bu baklavalar, ince açılmış yufkalar, özenle hazırlanan iç harç ve şerbetiyle geleneksel baklava lezzetini deneyimlememizi sağlıyor. Özellikle baklavanın iç malzemesinde kullanılan taze yemişler baklavaya harika bir lezzet katıyor. Siz de uygun fiyatlarla bu geleneksel lezzeti deneyimlemek isterseniz celebiogullari.com.tr adresini ziyaret edebilirsiniz.

Bu İçeriğe Tepkiniz Nedir?

like

dislike

love

funny

angry

sad

wow